Sosyoloji
Herkese Merhaba.
Sanırım Eylül ayı içinde 2. Üniversite kapsamında Açık Öğretim Üniversitesinde “Sosyoloji” bölümüne kaydoldum.
Beni tanıyanların pekala bildiği gibi ben sayısalcı olmakla birlikte aslında sözelci bir insanın ilgi duyduğu veya eğitimini aldığı konulara yakından ilgi duyar tabiri caizse onlarla avunur ve kendimi keşfe çalışırım.
Bunda da vardır bir hayır diye düşünüyorum. Sayısal eğitim almak bana analatik düşünme yeteği kazandırdı. Ben bu yetenekle sözele bakınca daha farklı noktaları yakalayıp, onlardan sosyal, dini, ailevi, hayatımıza yansımaları farkediyordum. Bu birikimi hem iş hayatının 24 saat süren kafa koparmalarından kurtulmak hem de ara verdiğim eğitim hayatıma geri dönerek tembelleşmiş olduğunu esefle gördüğüm kafamı çalıştırarak değerlendirmek istedim.
Cem Yılmaz’ın skeçlerinde olduğu gibi “Neden Sosyoloji” diye sorabilirsiniz? Buna elbet bir cevabım var. Sınavsız okunabilecek bölümler arasında bana en uygunu buydu. Bu kadar basit aslında. Hem yaşadığım çelişkilere ilmi bir izah bulmak hem de içinde yaşadığım sosyal çevereye, aile-mahalle-şehir-cemaat-camia-toplum-insan olma dairelerinin dışına çıkıp onlara dışardan bakarak onların gündelik işlerde görünen ayak izlerinin ir haritasını çıkarmak özetle kendimizi tanımak istedim. Başarabilecekmiyim inanın hiç bilmiyorum. Ümidim başarmak ve pes etmemek. Kendimi kendimle yüzleşmek zorunda hissediyorum. Bu bilim bir nevi ayna vazifesi görecek benim için.
Hala gelemeyen kitaplarım Şimdi sınavlara hazırlık zamanı. 5-6 Ocak 2013’de vize sınavlarım var. Haydi bana başarılar.
Bana müsaade. Ben gittim.